Çok Yerleşimli CCTV ve Güvenlik Sistemlerinin Tek Çatı Altında Toplanması
05-03-2021
11:07
Günümüzde telekomünikasyon sistemlerinin gelişimi, iletişim altyapılarının güçlendirilmesi ve internet hızlarının artmasıyla birlikte farklı yerleşimlerde bulunan güvenlik sistemlerinin tek noktadan izlenebilmesine ve yönetilmesine giderek daha fazla gereksinim duyulmaktadır.
Özellikle birden fazla yerleşimde ofisi olan firmalar ve devlet kurumları, herhangi bir yerleşimde oluşabilecek güvenlik açığından anında haberdar olmak, ilgili görüntülere ve ilgili sistemlere ulaşmak, alarm durumunda ilgili aksiyonları otomatik olarak almak istemektedir.
Bu tür bir yapı kurmak için 2 temel yöntemden bahsedilebilir.
1.Kullanılacak olan Video Yönetim Sisteminin (VMS) tüm yerleşimde bu işlevi yapabilecek tek bir marka tercih edilmesi.
2.Bu amaç için geliştirilmiş olan PSIM (Physical Security Information Management) yazılımı kullanmak.
Bu tür bir yapı kurmak isteyen firmanın 1 numaralı opsiyonu seçmesi durumunda tüm ofislerinin olduğu yerleşimlerde bu tip yapıyı destekleyecek olan bir VMS sistemi seçmesi ve CCTV sistemlerini bu yapı üzerine inşa etmesi gerekmektedir. Böylece her bir farklı yerleşimde aynı marka VMS sistemi kurularak tek bir merkezden bu sistemlerin izlenmesi ve yönetilmesi sağlanabilir.
Bu şekilde kurulan sistemlerin en büyük avantajları maliyet ve yönetim kolaylığı olmaktadır. Her bir yerleşimde aynı marka sistem kullanıldığından dolayı merkezi olarak izlemek ekstra bir maliyet getirmezken, her yerleşimde aynı sistemin kullanılıyor olması bakım, eğitim ve operasyonel masraflarında minimum düzeyde kalmasına yardımcı olacaktır.
Bu şekilde kurulan sistemlerin dezavantajı ise kartlı geçiş, çevre güvenlik, yangın alarm vb. sistemlerin lokalde VMS sistemi üzerinden yönetimi ve izlemesi mümkün olabilirken merkezi olarak CCTV sistemi üzerinden yönetimi her zaman mümkün olmamaktadır.
PSIM – Merkezi Güvenlik Yönetim Yazılımları
Burada 2 numaralı opsiyon seçtiğimizde ise işin içine güvenlik ve zayıf akım sistemlerinin merkezi yönetim ve işletiminin yapılması için, tamamıyla bu iş için geliştirilmiş olan yazılımlar girmektedir.
Genel olarak PSIM adı ile anılan bu yazılımların amacı farklı yerleşimlerde bulunan CCTV, kartlı geçiş, çevre güvenlik, yangın alarm ve benzeri zayıf akım sistemlerinin merkezden yönetilebilmesi, izlenebilmesi ve oluşacak alarmlar sonucunda önceden belirlenen senaryolara göre ilgili adımların atılmasını saplamaktır.
Birçok kişi tarafından çatı yazılımı olarak da adlandırılan PSIM yazılımlarının en büyük avantajı farklı yerleşimlerde bulunan zayıf akım sistemlerinin marka bağımsız olarak tek bir noktadan izlenebilmesi veya hem izlenip hem de yönetilebilmesidir. Böylece her bir yerleşimde hangi marka sistemin olduğuna bakılmaksızın tüm sistemler merkezi bir lokasyondan tek bir ekran üzerinden erişilebilir hale getirilebilmektedir.
Özellikle hem izleme hem de yönetim yapabilen PSIM yazılımları kullanıldığı durumlarda, oluşturulan senaryolar çerçevesinde herhangi bir sistemden gelen alarm veya uyarı sonucunda farklı sistemlerde ilgili aksiyonlar alınarak olaylara hızlı bir şekilde otomatik olarak müdahale mümkün olmaktadır.
PSIM yazılımlarındaki dezavantaj ise daha çok maliyet ve farklı sistem entegrasyonlarının getireceği iş yükü olarak sıralanabilir.
Genelde bu tip yazılımlarda en büyük maliyet lisanslama maliyeti olup, yazılımlar;
-Entegre edilecek her bir sistem
-Her uç nokta (kamera, kart okuyucu, yangın detektörü, kayıt cihazı)
-Ve her bir kullanıcı/yönetici
İçin lisanslama yapmaktadır. Bu da özellikle sistem sayısı, her bir sistemdeki eleman sayısı ve kullanıcı arttıkça sistem maliyetini artırmaktadır.
Her ne kadar başta marka bağımsız olduğunu belirtmiştik olsak da pazarda bulunan farklı marka çeşitliliğini düşündüğümüzde bu yazılımların her bir marka ile hali hazırda entegrasyonu olmadığından dolayı sisteme entegre edilecek her yeni marka için entegrasyonun SDK (Software Development Kit) bazında yapılması gerekmektedir ki bu da ayrı bir entegrasyon maliyeti olarak önümüze gelebilecek bir kalemdir.
Bu tip bir çözüme gidildiğinde dikkat edilmesi gereken bir nokta da PSIM yazılımına entegre olan sistemlerimizden herhangi birinin yazılım güncellemesinin gerekli kontroller yapılmadan gerçekleştirilmemesi gerekliliğidir. Herhangi bir zayıf akım sisteminde yapılacak olan bir yazılım güncellemesi PSIM sistemi ile olan bağlantıyı koparabileceğinden dolayı öncelikle yapılacak yazılım güncellemesinin SDK bazında bir değişiklik getirip getirmediği kontrol edilmeli ve sonrasında gerekli güncellemeler yapılmalıdır.
Merkezi yönetim yazılımlarının gerektiği sistemlerde olabilecek en verimli çözüm PSIM yazılımları olmakla birlikte burada aktarmaya çalıştığımız üzere maliyet olarak en yüksek, operasyonel olarak en büyük yükü getirende aynı zamanda PSIM yazılımlarıdır.
Zayıf akım sistemlerinin tek bir noktadan yönetilmesi gereksinimi oluştuğu durumlarda burada açıklamaya çalıştığımız 2 alternatif yöntemde değerlendirilmeli, orta-uzun vadede her bir alternatifin doğurabileceği operasyonel ve maliyet yükleri hesaba katılarak ilgili kararlar verilmelidir.
OKAN USLU